Mimar Sinan'ın büyük bir tevazuyla 'çıraklık eserim' dediği cami adını, Kanuni Sultan Süleyman'ın 1543'te 22 yaşında ölen ve en sevdiği şehzadesi olarak bilinen Mehmed'den alıyor.
18 metreyi aşan kubbesi ve onu taşıyan 4 yarım kubbenin kusursuz uygulamasıyla sanat tarihinde çok önemli.Kayıtlarda Sinan'ın en süslü minarelerini kullandığı cami olarak da yeri var.
Çiçek hastalığından öldüğü sanılan Şehzade Mehmed, şu an Şehzade külliyesinin caddeye bakan bölümündeki türbede, kuşağında "Firdevs edeb ya Mehmed / Ebedi cennet ya Mehmed" yazılı bir kubbenin altında yatıyor.
Kanuni Sultan Süleyman'ın caminin tamamlanmasının ardından kırk gün hiç ara vermeden 'şehzadelerin güzidesi' dediği oğlunun mezarına gidip dualar okuduğu ve mezarının başına bir taht koydurduğu rivayet edilir.
İstanbul'un fethinden 1 yüzyıl sonraya tarihlenen ve Fatih ve Bayezid camilerinden sonra Tarihi Yarımada'nın silüetini büyük ölçüde değiştiren cami, artık İstanbul'un mimari olarak da fethi; Bizans'tan çok bir Osmanlı kimliği kazanmasının da simgesidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder