Her yıl 350-400 öğrencinin kaydolduğu liseden eski genelkurmay başkanları emekli orgeneraller İlker Başbuğ ve Işık Koşaner'in de aralarında bulunduğu komuta kademesinde yer alan çok sayıda asker mezun oldu.
Kararnameyle 171 yıllık eğitim hayatına son verilen Kuleli Askeri Lisesi'nde öğrenimine devam eden öğrenciler, ortaöğretim yerleştirme puanları dikkate alınarak durumlarına uygun okullara kaydedilecek.Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethettiğinde koruluk, manastır ve kule bulunan şimdiki alanda, Yavuz Sultan Selim devrinde manastır yeniçerilere kışla olarak verildi. Alan, zamanla güzel ve süslü bir bahçe haline gelişinden dolayı Kuleli Bahçesi diye tanındı.
Kanuni Sultan Süleyman bahçede yüksek bir kulesi bulunan dokuz katlı ve her katı fıskiyeli havuzlarla süslenen büyük bir kasır yaptırdı.
Kule bahçesi ve etrafı has olarak 3. Ahmet'e verilirken, Bizans devrinden kalan kule ise yıktırıldı. 2. Mahmut döneminde, süvari birlikleri için inşa edilen kışla Kuleli Askeri Lisesi'nin ilk yapısı oldu.
Abdülmecit devrinde, 1843'te kışlanın yarı kagir olarak yenisi inşa edildi. İki tarafına da kuleler yapıldığından kışlaya bu tarihten itibaren Kuleli Kışla denilmeye başlandı.
Kırım Savaşı'na katılmak üzere İstanbul'a gelen Fransız ve İngiliz askerlerinin bir kısmı, Fransa'nın İstanbul Maslahatgüzarı M.Cheferre'nin isteklerine uyularak 1854'te bu kışlaya yerleştirildi.Burası müttefik askerlerin kışla ve hastanesi haline getirildi. Harpte yaralanan ve tedavileri sırasında ölen müttefik askerleri kışlanın kuzeyindeki mezarlığa gömüldü.
Kışla, 1856'da İngilizler tarafından boşaltılırken, çıkarılan kasıtlı bir yangınla tamamen harap oldu. Sultan Abdülaziz devrinde, 1871'de ana duvarları kagir, iç bölmeleri, tavan ve tabanları ahşap olarak iki kat halinde inşa edilerek, kışlanın bugünkü hali ortaya çıktı.
Kuleli Askeri Lisesi ise "Mekteb-i Fünun-i İdadiye" adıyla 21 Eylül 1845'te bugün İstanbul Teknik Üniversitesi olarak kullanılan Maçka Kışlası'nda kuruldu. Kışlanın tamiri nedeniyle ilk eğitim öğretim yılını, Mızıka-i Hümayun ve Baltacılar dairesi olarak kullanılan Çinili Köşk'te tamamlayan lise, tamiratının bitmesi üzerine Maçka Kışlası'na taşındı.Lise, Sultan Abdülmecit'in de bulunduğu bir törenle 10 Ekim 1846'da ikinci öğretim yılına başladı. 1868'de mevcut askeri liselerin birleştirilmesi kararı alınınca, Kuleli de dahil olmak üzere, dört askeri lise "Umum Mekteb-i İdadi Şahane" adı altında birleştirilerek, Galatasaray Kışlası'na nakledildi.
Daha sonra 1872'de okulların ayrı ayrı öğretime devam etmeleri kararlaştırılınca Mekteb-i Fünun-i İdadiye ve Deniz İdadisi, Kuleli Kışlası'na taşındı. Bu tarihten sonra okul, "Kuleli İdadisi" adıyla anılmaya başladı. Ve bununla bina, kışlalıktan ayrılıp okul haline geldi.Osmanlı-Rus Savaşı (1877-1878) dolayısıyla binanın hastaneye çevrilmesi kararlaştırılınca okul, Pangaltı'daki Harp Okulu binasına taşındı. Savaşın sona ermesiyle lise 1879'da Askeri Tıbbiye İdadisi ile yeniden Çengelköy'deki binasına nakledildi. Mevcudun artması üzerine okul haricindeki sırt üzerindeki okul hastanesi tahliye edilip burası tıbbiyeye tahsis edildi.
Kuleli Askeri Lisesi'nden 1919–1920 yılları arasında firar eden 230 öğrenci milli mücadele saflarına katıldı. Ankara'daki eğitimlerini tamamladıktan sonra asteğmen olarak cepheye gönderilen öğrencilerden 88'i şehit oldu.
Lozan Barış görüşmeleri ile beraber İngilizler, Kuleli Kışlası'nı boşaltarak Türk makamlarına teslim etti. Böylece okul, üç yıllık aradan sonra, 6 Ekim 1923'te yuvasına taşındı.
Tevhid-i Tedrisat Kanunu'yla 1924'te okul sivil liseye dönüştürülerek adı da "Kuleli Lisesi" yapıldı. Aynı ders yılı sonunda bu uygulamaya son verildi ve okul tekrar askeri liseye çevrildi. 1925 yılında okul "Kuleli Askeri Lisesi" olarak bugünkü adını aldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder